yüksek sesle

"yüksek sesle" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yüksek sesle	loud zf.
If we say it here loud and clear, we shall create frameworks, we shall create commitments. Burada yüksek sesle ve açık bir şekilde söylersek, çerçeveler oluşturacağız, taahhütler oluşturacağız. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	yüksek sesle	aloud zf.
What they are is never spoken aloud. Ne oldukları hiçbir zaman yüksek sesle konuşulmuyor. More Sentences
General
3	Genel	yüksek sesle	out loud zf.
I pay very close attention to the comments made out loud. Yüksek sesle yapılan yorumlara çok dikkat ediyorum. More Sentences
4	Genel	yüksek sesle	loudly zf.
We must insist, loudly and clearly, that human rights are a universal value and do not depend on circumstances. İnsan haklarının evrensel bir değer olduğu ve koşullara bağlı olmadığı konusunda yüksek sesle ve açıkça ısrar etmeliyiz. More Sentences
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	yüksek sesle	loudly s.
He spoke more and more loudly. O gittikçe daha yüksek sesle konuştu. More Sentences
General
6	Genel	yüksek sesle	declamatory s.
7	Genel	yüksek sesle	out zf.
8	Genel	yüksek sesle	boisterously zf.
9	Genel	yüksek sesle	full mouth [obsolete] zf.
10	Genel	yüksek sesle	on height zf.

"yüksek sesle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 190 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yüksek sesle okumak	read aloud f.
The teacher has the text read aloud. Öğretmen metni yüksek sesle okutur. More Sentences
2	Genel	yüksek sesle konuşmak	talk loudly f.
They are talking loudly when they know they are disturbing others. Başkalarını rahatsız ettiklerini bildikleri halde yüksek sesle konuşuyorlar. More Sentences
3	Genel	yüksek sesle konuşmak	speak loudly f.
She speaks loudly. O, yüksek sesle konuşuyor. More Sentences
4	Genel	yüksek sesle gülmek	laugh loudly f.
The girls laughed loudly. Kızlar yüksek sesle güldüler. More Sentences
5	Genel	yüksek sesle çalmak	blare f.
Sirens blared. Sirenler yüksek sesle çaldı. More Sentences
6	Genel	yüksek sesle haykırılan	vociferous s.
The protesters were shouting vociferous demands for change. Gürültücü protestocular değişim taleplerini yüksek sesle haykırıyordu. More Sentences
Idioms
7	Deyim	yüksek sesle gülmek	laugh out loud f.
I laughed out loud. Yüksek sesle güldüm. More Sentences
8	Deyim	yüksek sesle söylemek	say out loud f.
In the European Union's foreign policy there are times and circumstances in which something has to be said out loud. Avrupa Birliği'nin dış politikasında bazı şeylerin yüksek sesle söylenmesi gereken zamanlar ve durumlar vardır. More Sentences
Speaking
9	Konuşma	daha yüksek sesle	louder expr.
I think Tom snores louder than Mary. Bence Tom, Mary'den daha yüksek sesle horluyor. More Sentences
General
10	Genel	yüksek sesle tartışan	jangler i.
11	Genel	yüksek sesle söylenen kelime	spoken word i.
12	Genel	yüksek sesle konuşan kimse	raver i.
13	Genel	akıcı ve genelde yüksek sesle konuşma	yammer i.
14	Genel	yüksek sesle sızlanmak	yaup i.
15	Genel	yüksek sesle sızlanan kimse	yauper i.
16	Genel	yüksek sesle konuşan kimse	yeller i.
17	Genel	yüksek sesle ağlama	yowling i.
18	Genel	yüksek sesle ağlayan kimse	bawler i.
19	Genel	yüksek sesle konuşan kimse	bellower i.
20	Genel	yüksek sesle ağlama	wailment i.
21	Genel	yüksek sesle gülme	haw-haw i.
22	Genel	yüksek sesle ve öfkeyle yakınan kimse	whangdoodle i.
23	Genel	yüksek sesle yapılan şikayet	humdudgeon [scotland] i.
24	Genel	yüksek sesle konuşan kimse	roarer i.
25	Genel	yüksek sesle şarkı söylemek	troll f.
26	Genel	yüksek sesle okumak	spout f.
27	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	speak out f.
28	Genel	yüksek sesle ağlamak	bawl f.
29	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	speak up f.
30	Genel	birdenbire yüksek bir sesle söylemek	ejaculate f.
31	Genel	yüksek sesle okumak	call off f.
32	Genel	yüksek sesle okumak	call out f.
33	Genel	çok yüksek sesle ağlamak	squall f.
34	Genel	bir sesi daha yüksek bir sesle bastırmak	drown out f.
35	Genel	yüksek sesle okumak	declaim f.
36	Genel	yüksek sesle konuşmak	outspeak f.
37	Genel	yüksek sesle söylemek	declaim f.
38	Genel	yüksek sesle konuşmak	declaim f.
39	Genel	-e karşı yüksek sesle protestoda bulunmak	cry out against f.
40	Genel	çok yüksek sesle konuşmak	talk pedantically f.
41	Genel	yüksek sesle gülmek	peal out f.
42	Genel	yüksek sesle azarlamak	bawl someone out f.
43	Genel	yüksek sesle okumak	read something aloud f.
44	Genel	yüksek sesle gülmek	laugh boisterously f.
45	Genel	yüksek sesle anons etmek	announce something loudly f.
46	Genel	yüksek sesle gülmek	cachinnate f.
47	Genel	(bir listeden isimleri) yüksek sesle okumak	call f.
48	Genel	yüksek sesle ve çok konuşmak	noise f.
49	Genel	yüksek sesle darbe vurmak	thwap f.
50	Genel	yüksek sesle ağlamak	lift up the voice f.
51	Genel	tasdik deklarasyonunun otuz dokuz maddesini yüksek sesle okumak	read one's self in f.
52	Genel	akıcı ve genelde yüksek sesle konuşmak	yammer f.
53	Genel	yüksek sesle konuşmak	elocute f.
54	Genel	yüksek sesle ağlamak	undercry f.
55	Genel	yüksek sesle sızlanmak	yaulp f.
56	Genel	yüksek sesle kahkaha atmak	kink f.
57	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	upspeak f.
58	Genel	yüksek sesle ağlamak	bawled f.
59	Genel	yüksek sesle azarlamak	berattle [obsolete] f.
60	Genel	yüksek sesle duyurmak	blare out f.
61	Genel	yüksek sesle gülmek	hawhaw f.
62	Genel	yüksek sesle övmek	herald f.
63	Genel	yüksek sesle gülmek	bray f.
64	Genel	yüksek sesle bağırmak	holla f.
65	Genel	yüksek sesle çağırmak	holler [dialect] f.
66	Genel	sert ve yüksek sesle söylemek	grate f.
67	Genel	(yüksek sesle) dırdır etmek	ologoan [ireland] f.
68	Genel	(yüksek sesle) söylenmek	ologoan [ireland] f.
69	Genel	(yüksek sesle) şikayet etmek	ologoan [ireland] f.
70	Genel	yüksek sesle çağırmak	goller [dialect] [uk] f.
71	Genel	daha yüksek sesle kükremek	outroar f.
72	Genel	(bir şeyi) yüksek sesle söylemek	outsay f.
73	Genel	daha yüksek sesle bağırmak	outscream f.
74	Genel	daha yüksek sesle çığlık atmak	outscream f.
75	Genel	(birinden) daha yüksek sesle konuşmak	outtalk f.
76	Genel	çok yüksek sesle konuşan	vociferous s.
77	Genel	düşüncesini yüksek sesle söyleyen	vociferous s.
78	Genel	yüksek sesle yankılanan	remugient [rare] s.
79	Genel	yüksek sesle öten	ringing s.
80	Genel	çok yüksek sesle konuşan	multivocal s.
81	Genel	düşüncesini yüksek sesle söyleyen	multivocal s.
82	Genel	çok yüksek sesle konuşan	flannelmouthed s.
83	Genel	yüksek sesle ve coşkuyla	rantingly zf.
84	Genel	yüksek sesle öterek	shoutingly zf.
Phrasals
85	Öbek Fiiller	(çevredeki gürültüden dolayı) yüksek sesle konuşmak	talk over f.
86	Öbek Fiiller	hızlı ve yüksek sesle söylemek	rattle out f.
87	Öbek Fiiller	hızlı ve yüksek sesle söylemek	rattle down f.
88	Öbek Fiiller	yüksek sesle ve net bir şekilde konuşmak	speak out f.
89	Öbek Fiiller	yüksek sesle şikayet etmek	cry out f.
90	Öbek Fiiller	aniden yüksek sesle konuşmak	burst out f.
91	Öbek Fiiller	birdenbire/aniden yüksek sesle (bir şeyi) dile getirmek	burst out with (something) f.
92	Öbek Fiiller	birdenbire/aniden yüksek sesle bir ses çıkarmak	burst out with (something) f.
93	Öbek Fiiller	birdenbire/aniden yüksek sesle (bir şeyi) dile getirmek	burst out with something f.
94	Öbek Fiiller	birdenbire/aniden yüksek sesle bir ses çıkarmak	burst out with something f.
95	Öbek Fiiller	bir sesi daha yüksek bir sesle bastırmak	drown something out f.
96	Öbek Fiiller	bir şeyi yüksek sesle okumak	read something out f.
97	Öbek Fiiller	bir şeyi piyanoyla yüksek sesle/gürültülü bir şekilde çalmak	pound something out f.
98	Öbek Fiiller	yüksek sesle okumak	call out f.
99	Öbek Fiiller	yüksek sesle konuşmak	call out f.
100	Öbek Fiiller	yüksek sesle açıklamak	call out f.
101	Öbek Fiiller	yüksek sesle şarkı söylemeye başlamak	pipe up f.
102	Öbek Fiiller	yüksek sesle ve patavatsız bir tavırla konuşmak	mouth off f.
103	Öbek Fiiller	(bir şarkıyı vb.) yüksek sesle ve coşkuyla söylemek	belt out something f.
104	Öbek Fiiller	yüksek sesle söylemek	boom something out f.
105	Öbek Fiiller	yüksek sesle ve patavatsız bir tavırla konuşmak	rabbit on f.
106	Öbek Fiiller	yüksek sesle bildirmek	call out f.
107	Öbek Fiiller	yüksek sesle okumak	read out f.
108	Öbek Fiiller	(bir şarkıyı vb.) yüksek sesle ve coşkuyla söylemek	belt something out f.
109	Öbek Fiiller	daha yüksek sesle konuşarak birinin sesini/konuşmasını bastırmak	talk down f.
110	Öbek Fiiller	kalın ve yüksek bir sesle söylemek/bildirmek	drone (something) out f.
111	Öbek Fiiller	yüksek sesle söylemek	yell out f.
112	Öbek Fiiller	yüksek sesle seslenmek	yell something out (at someone or something) f.
113	Öbek Fiiller	(bir şeyle ilgili) yüksek sesle görüşlerini belirtmek	sound off (about something) f.
114	Öbek Fiiller	yüksek sesle müzik çalmak	belt out f.
115	Öbek Fiiller	yüksek sesle çalmak	blare out f.
116	Öbek Fiiller	yüksek sesle konuşmak	boom out f.
117	Öbek Fiiller	birini yüksek sesle azarlamak	call someone down f.
118	Öbek Fiiller	(aşağıdaki birine) yüksek sesle bir şey demek	call something down (to someone) f.
119	Öbek Fiiller	yüksek sesle ağlamak	howl out f.
120	Öbek Fiiller	yüksek sesle inlemek	moan out f.
121	Öbek Fiiller	-e yüksek sesle/bağırarak tezahürat etmek	roar on something f.
122	Öbek Fiiller	daha yüksek sesle şarkı söylemek	sing up f.
123	Öbek Fiiller	yüksek sesle (birinden/bir şeyden) bahsetmek	squawk about (someone or something) f.
124	Öbek Fiiller	yüksek sesle (birinden/bir şeyden) dert yanmak	squawk about (someone or something) f.
125	Öbek Fiiller	yüksek sesle söylemek	thunder out f.
126	Öbek Fiiller	(çok yüksek sesle) şarkı söylemek	pound out f.
Colloquial
127	Konuşma Dili	yüksek sesle dillendirilmeyen	the dl (down low) i.
128	Konuşma Dili	yüksek sesle dillendirilmeyen	the down low i.
129	Konuşma Dili	elektronik sesler ve sintisayzırlar içeren yüksek sesle söylenen hip-hop müzik tarzı	krunk [us] i.
130	Konuşma Dili	aşırı yüksek sesle bağırmak	shout (oneself) silly f.
131	Konuşma Dili	yüksek sesle çalmak	sound out f.
132	Konuşma Dili	yüksek sesle dillendirilmeyen	dl (down low) s.
133	Konuşma Dili	yüksek sesle ağlayan	screamie s.
134	Konuşma Dili	yüksek sesle oku	read it out loud expr.
135	Konuşma Dili	büyü/sihir yaparken yüksek sesle söylenen bir ifade	shazam expr.
136	Konuşma Dili	büyü/sihir yaparken yüksek sesle söylenen bir ifade	shazzam expr.
Idioms
137	Deyim	bir senaryoyu prova etmeden yüksek sesle okuma	cold reading i.
138	Deyim	yüksek sesle öksüren kimse	a member for barkshire [obsolete] i.
139	Deyim	yüksek sesle atılan kahkaha	belly laugh i.
140	Deyim	yüksek sesle fısıldama	stage whisper i.
141	Deyim	yüksek sesle/bağıra çağıra böğürmek/hakaretler yağdırmak	bellow like a (wounded) bull f.
142	Deyim	yüksek sesle şarkı söylemek	belt out f.
143	Deyim	(bebek) çok ve yüksek sesle ağlamak	have a fine pair of lungs f.
144	Deyim	yüksek sesle gevezelik etmek	gabble away f.
145	Deyim	yüksek sesle söylemek	thunder something out f.
146	Deyim	yüksek sesle söylemek	say something aloud f.
147	Deyim	yüksek sesle söylemek	say something out loud f.
148	Deyim	(bebek) çok ve yüksek sesle ağlamak	have a good pair of lungs f.
149	Deyim	yüksek sesle söylemek	give tongue to f.
150	Deyim	yüksek sesle bağırmak	cry like a banshee f.
151	Deyim	(bir şeyi) yüksek sesle ilan etmek	shout (something) from the housetop f.
152	Deyim	(bir şeyi) yüksek sesle ilan etmek	shout (something) from the housetops f.
153	Deyim	bir şeyi yüksek sesle ilan etmek	shout something from the housetops/rooftops f.
154	Deyim	yüksek sesle aralıksız konuşmak	have a loud mouth f.
155	Deyim	yüksek sesle konuşan biri olmak	be a loud mouth f.
156	Deyim	yüksek sesle konuşmak	have a loud mouth f.
157	Deyim	özellikle hassas konularda yüksek sesle/serbestçe konuşmak	shoot off at the mouth f.
158	Deyim	inatçı ve yüksek sesle konuşmak	shout the odds f.
159	Deyim	yüksek sesle söylenmek	play merry hell f.
160	Deyim	yüksek sesle horlamak	saw wood f.
161	Deyim	yüksek sesle ilan etmek	shout from the housetops f.
162	Deyim	yüksek sesle ilan etmek	shout from the rooftops f.
Speaking
163	Konuşma	daha yüksek sesle söyleyebilir misiniz?	could you say that louder? expr.
164	Konuşma	lütfen daha yüksek sesle konuşur musun?	could you speak louder please? expr.
165	Konuşma	lütfen daha yüksek sesle konuşur musunuz?	could you speak louder please? expr.
166	Konuşma	sadece yüksek sesle düşünüyordum	I'm thinking out loud expr.
Chat Usage
167	Chatleşme Dili	yerde yüksek sesle gülerek yuvarlanıyorum	roflol (rolling on floor laughing out loud) kısalt.
Technical
168	Teknik	yüksek sesle orgazm olan kimse	whizzbang i.
Zoology
169	Zooloji	güney ve orta amerika'da bulunan, yüksek sesle uluyabilen bir maymun cinsi	alouatte i.
Literature
170	Edebiyat	yüksek ve titrek sesle söylenen	uptrilled s.
Religious
171	Dini	doğu ortodoks kilisesi'nde yüksek sesle eski ahit'ten dersler okuyan bir din adamı	anagnostes i.
172	Dini	(manastırlarda) yemek sırasında yüksek sesle okuma yapan kimse	lector i.
173	Dini	(mezmur veya ilahi) söylemeden önce her satırı yüksek sesle okumak	deacon f.
Music
174	Müzik	birkaç sesle okunan parçada en yüksek ses	descant i.
175	Müzik	orta derecede yüksek sesle	mezzo forte zf.
176	Müzik	nispeten daha yüksek sesle (çalınarak)	loudly zf.
177	Müzik	(komut olarak) daha yüksek sesle	strepitoso zf.
Archaic
178	Eski Kullanım	gür ve yüksek sesle (bir nakaratı koro halinde) söylemek	troll f.
179	Eski Kullanım	yüksek sesle yankılanan	rebellowing s.
Ornithology
180	Kuşbilim	doğu avustralya’ya özgü, tüyleri gri-beyaz ve kanatları kahverengi olan, yüksek sesle öten bal yiyici bir kuş	noisy miner (manorina melanocephala) i.
181	Kuşbilim	çullukgiller familyasındaki yüksek sesle ve sık sık öten ince ve uzun bacaklı kıyı kuşlarına verilen ad	telltale i.
Entomology
182	Böcek Bilimi	amerika'ya özgü yazın yüksek sesle öten büyük bir ağustos böceği	dogday cicada (cicada pruinosa) i.
Slang
183	Argo	bir kişinin kulağında kulaklık varken yüksek sesle nefes alması veya ağzını şapırdatması	deaf breath i.
184	Argo	yüksek sesle ağlayan çocuk/bebek	screamie-meemie i.
185	Argo	yüksek sesle ağlayan çocuk/bebek	screaming-meemie i.
186	Argo	yüksek sesle orgazm olan kimse	whizbang i.
187	Argo	yüksek sesle müzik dinlemek	blast music f.
188	Argo	yüksek sesle dillendirmemek	be on the dl f.
189	Argo	yüksek sesle, durmadan ve genelde önemsiz şeylerden konuşmak	yak f.
Modern Slang
190	Modern Argo	kulaklıkla müzik dinlerken yüksek sesle ve kulak tırmalayıcı şekilde şarkı söyleme	a crapella i.